ANAKARTLAR
Bir mikrobilgisayarda, mikroişlemcinin, girdi/çıktı sinyallerini çevre birimlerine aktaran elektronik devrelerin, ve bellek çiplerinin bulunduğu karta, anakart denir. Anakartın üzerinde standart iğne bağlaçları olan taşıyıcılar bulunur. Daha sonra mikroişlemciler ve bellek çipleri bu taşıyıcıların üzerine yerleştirilir. Anakart bilgisayarın birbirinden ayırt edilmelerinde temel unsurlardan biridir. Bu kartın üzerine sonradan birçok kart eklenebilir. Bu tip mimariye sahip bilgisayarların mimarilerine açık mimariler denir. Açık olmayan mimariler de ise bilgisayar imalat esnasında hangi ünitelerde donatılmış ise, onlarla yetinmek zorunda kalırız. Bugün bazı cep bilgisayarları dışında kullandığımız tüm mikrobilgisayarlar açık mimarilere sahiptir.
Aslına bakarsanız anakartlar, hareket eden ya da çalıştığını hissettiren pek bir parçaya sahip olmadığı için, kullanıcılar açısından yalnızca sistemlerinin temelini oluşturan ve anlaşılması, ayarlanması zor bir parça olarak görülür. Bilgisayar dünyasında pek çok fark edilmeyen yanlışta olduğu gibi anakart seçiminde de hatalar yapılıyor. Arkadaş veya çevrenin “bu iyi bir kart”, “en hızlısı bu…”, gibi duyumlarla anakart alınıyor. Oysa anakart alınıp satılmasında pek çok kıstas olduğu gibi performans ve öngörüler, anakart seçiminde kullanılacak olan en son kıstaslar olmalıdır.
O halde anakart seçiminde kullanılması gereken kıstas, sizin kuracağınız bilgisayarı hangi amaç ve ne için kullanacağınız gerçeğinden başka bir şey değildir.
Türkiye’de işyerlerinden, son kullanıcılara, bir network içinde kullanılacak terminallerden, grafik iş istasyonlarına kadar pek çok farklı iş için kurulmuş sistemde aynı tip anakartlar kullanılıyor. Üstelik yüksek performansından söz edildiği için satılmakta olan pek çok anakart var. Hiç bir anakart arasında, farklı çipsetli olanlar ve özel tasarımlar hariç, %1’lik bir oranı geçerek performans farkı olmaz. BX tabanlı anakartlarda, 100 Mhz’lik veri yolu ve 450 Mhz’lik bir PII kullanırsak, bu anakartlardan en yavaşı (!) 32 bit uzunluğundaki segmentleri tampon bellekten kopyalama işleminde hafızaya saniyede 2270 MB aktarır. En hızlısı ise 2290 MB. Bu % 0.8‘lik bir performansı farkı demektir. Üstelik şalterlerini saniyede yüz milyonlarca kez açıp kapayan bir sistemde bu farkı hissetmeniz imkansızdır. Anakartınızın performansını ve sisteminizin performansını en çok etkileyen unsur, disk ve veri yolu performansınızdır. Çok istisnai durumlar haricinde bu farka % 1.5’u geçmez. O halde dikkat edilmesi gereken şey ne olacaktır?
Öncelikle anakartlar farklı amaçlar için üretilmiş olabilirler. Örneğin Türkiye’de server olarak kullanılmak üzere çift işlemcili Celeron kullanan yerler bulunmaktadır. Oysa, ne Celeron ne de o zamanlar Celeron’ların kullanılmasını mümkün kılan LX çipsetli anakartlar iki adet işlemciyi bir arada çalıştırmak adına yapılmamıştı. Bir işlemcinin ön hafızasından diğerine bir bilgi giderken muhtemelen bir senkron bozukluğu, problemlere neden olacak ve sistem ya duracak ya da şans eseri bilgiler kaydedilip, sistem tekrar başlatılabilecektir.
Pek çok anakart hem güvenilirlik hem de kullanılacağı işler itibariyle farklı olarak dizayn edilip, test edilir. Örneğin Intel’in çift işlemciyle ve iş istasyonu olarak kullanılması için tasarladığı anakartlarda 5X kuralına uyulur. Yani sistemler %99,99999 (Virgülden sonra beş hane=5X) oranında güvenilir olmak zorundadır. Yani eğer paranız yetse ve 10,000,000 (10 milyon) adet anakart alsanız yalnızca biri çalışırken bir senkron hatası yapma ya da diske erişim konusunda sorunlar çıkarma olasılığına göz yumulabilir. Eğer bir web server kuracaksanız ve yine bu tür bir server anakartı aldığınız takdirde disk işlemleri ve hafıza konusunda bu rakamlar daha da hassas hale gelir.
Bazı sistem üreticisi firmalar kendi anakartlarını üretirler. Örneğin sistem üreticileri (HP, Compaq, vb. gibi) makinelerine o kadar çok güvenir ki kendi anakartından dolayı bir sorun olmayacağı savından yola çıkarak sistemlerine “reset” tuşunu koymaz.
Bu ürünü seçerken kullanabileceğiniz diğer bir kıstas da gelecekte neler olacağı ve hangi tip anakartların ortaya çıkacağı gerçeğidir. Ya nispetten ucuz bir kart almak için bilinçli bir seçim yaparsınız ya da biraz daha bekler ve yepyeni bir teknoloji için ne kadar verebileceğinizi hesaplarsınız. O zaman ucuz bir anakart seçtiyseniz, yakında gelecek olan anakart ailesinin özelliklerinden en fazlasını destekleyen ya da yakın özelliklere sahip anakart gözdeniz olur.
Anakartlar, kullanım amaçlarına ve ağırlıklı olarak kullanılacağı görevlere göre seçmek ya da geleceği düşünmek bir anakart alırken en doğru kıstas olacaktır. Diğer önemli ve dikkat edile bilebilecek unsurlar, yanında verilebilecek yazılımlar, ne kadar fazla teknolojiye destek verdiği ve BIOS özellikleri diyebiliriz.
Doğru anakart seçimi doğru bir bakış açısına bağlıdır. Fakat, en önemli husus, performansın o kadar da önemli bir kıstas olmadığıdır. Güvenilirlik, teknolojilere verilen desteğin, paranızın karşılığında aldığınız yazılım ve ayar olanaklarının çeşitliliği bu tip bir ürün için en önemli satın alma kıstaslarıdır.
ANAKARTLAR VE BİLMEDİĞİMİZ YÖNLERİ
Üzerinde binlerce küçük bakır yol bulunan bu dünya, pek çok detaylı işin yerine getirilmesinden sorumludur. Üzerinde bir saniye içinde milyarlarca elektrik sinyali bir yerden bir yere taşınır ve son derece karmaşık işler, son derece basit mekanizmaların defalarca çalıştırılmasıyla elde edilir.
Temelde anakartlar, bir çok çipten ve ASIC ‘ten (Application Spcific İntegradet Curcuit-Belli Bir İşlem İçin Özelleştirilmiş İşlemci) oluşur. Anakart üzerinde her sinyal gidip gelişinde bu ASIC ‘ler görev alır ve hafıza adreslerinden genişleme yuvalarının çalışma prensiplerine kadar pek çok şeyi düzenlerler. Fakat her farklı işlem için özelleştirilmiş olan bu işlemciler daha sonra birleştirilmiş ve birkaç adet temel işlemciye dönüşmüştür. İşte bu tarihten itibaren de birbirine sıkı sıkıya bağlı bu işlemci ailelerine “çipset” denmekte. Değişik çipsetlerle birlikte, kullanılabileceğimiz işlemci tipi, hafıza ve pek çok çevre birimi de değişebilir. Örneğin son zamanlarda üretilen BX tabanlı anakartlar artık Celeron işlemcilere destek vermiyor. Bir çevirici ile birlikte bile Celeron işlemcileri bu anakartlar da kullanamıyorsunuz.
Anakartlar da yer alan diğer bir bileşen de saat üretici çiptir. Çipsetin belli bir saat hızında çalışmasını sağlar ve oldukça önemli bir bileşendir. Bu çip, senkronizasyon işleminden, hafıza çiplerinden ve genişletme yuvalarında gelen sinyallerin uygun sırayla işlemciye ulaştırılmalarını sağlar. Bunun tam tersi olarak da işlemciden gelen sinyalleri belli bir oran da parçalara bölme görevini üstlenir.
Üstelik anakartlar artık kendi veri yollarının üzerinde disk kontrolörleri de barındırıyorlar. Bu özel bir yazılım ve bu özel yazılım tutulduğu yine özel bir parçada gizlidir. Anakart denen bileşeni tanımlarken, unuttuğumuz kısmı aslında anakartın da bir yazılım tarafından yönetildiğidir. Yani anakart aslında bir donanım; donanıma bağlı bir yazılımdır. Pek çok açıdan anakartın kalitesini bu yazılım –ki bu yazılımın daha özel bir adı vardır : BIOS ve onun çipsetiyle kurduğu ilişki belirler. Çipsetin fonksiyonlarını doğru ve verimli bir şekilde kullanamayan bir BIOS, ya da hatalı kodlarla dolu bir BIOS, anakartın kullanıldığı sistemin performansını ve güvenirliğini etkiler. Yaşadığımız sistem çökmelerinin sebeplerinden bir kısmı, programların BIOS kurallarına uygun olmayan adresleme yapmaya çalışması ya da BIOS ‘da yer alan gerçek hatalı kodlardır. Şu halde üzerinde çalıştığı çipsetinin ona sunduğu özelliklere bağlı olarak bir BIOS tüm sistemin efendisi konumundadır. POST denilen ve sisteminizin açılmadan önce yapılan kontrol ve varolan donanımların belirlenmesi işleminde BIOS tüm sistemin bileşenlerini tanımlar, onları adreslendirir, nasıl çalışacaklarını saptar ve daha sonra kontrolü işlemciye geçirir. Bu sırada ise BIOS ‘un alt rutinleri halen çalışmakta ve kimi hafıza işlemlerinin nasıl yapılacağına karar vermektedir. BIOS ‘un değerini belirleyen diğer bir konuda onun ne kadar fazla ve detaylı ayara izin vermesidir. Örneğin; Intel gibi bazı anakart üreticileri karttaki ayarlarını son derece sade tutar ve son şekilde kullanıcıların yanlış ayar yapmasına izin vermez. Anakart pek çok ayarı uygun hale kendi ayarlar veya nasıl olması gerektiğine karar verebilir. Üstelik tüm bunlar olurken siz arkanızı oturur ve yalnızca o siyah ekranı seyredersiniz.
ANAKART TEKNOLOJİLERİ
Çoğu zaman bir bilgisayar satın alırken işlemciler, RAM miktarı ve sabit disk kapasitesi göz önünde bulundurulur. Oysa iş, kritik uygulamalarda anakartınızda önemli bir rol oynar. Örneğin küçük yerel ağ server’ları yada iş istasyonu olarak kullanılacak olan her tür sistemde, anakart kalitesi ve performansı size çok şey kazandırabileceği gibi bir son kullanıcı için ileriye dönük olan anakartları seçmekte oldukça önemlidir. Bir çok anakart özelliği zamanla önem kazanır.
Her anakart düşünüldüğü kadar iyi olmadığı gibi kimi görev kritik uygulamalarda oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Performans, kullanışlılık, güvenirlilik ve uyum, anakart alırken göz önünde bulundurulması gereken önemli kıstaslardır.
BİR ANAKARTIN BİLEŞENLERİ
Bilgisayarınızın temelini oluşturan anakartlar bir çok çipten ve ASIC’ ten (application specific integrated circuit- uygulamaya özel işlemci) oluşan bir yapıya sahiptir. Anakartlar, işlemciler hafızanıza erişirken, genişletme yuvalarınızdaki kartlardan bilgileri taşıyan veri yollarını yönetirken ve donanımınızın kullanılabilmesi için gerekli adresleri ayarlarken büyük roller oynar. Bu sebeple anakartınızın her bileşeni önemli ve sağlıklı bir sistem için kritiktir. İşlemcilerinizin verileri aldığı yolları kontrol eden ve işlemcinizin bir anlamda efendisi olan kısım anakartınızın üzerindeki çipsettir. Bu çipsetler kullanabileceğiniz işlemci hızını ve anakartınızın performansını belirler. Güncel çipsetler olan BX, LX, EX ve SuperSoket7 tipi anakartların çipsetleri farklı işlemcilere destek verir. Bu kurala aykırı anakartlar var olmakla beraber, sisteminizin sağlıklı çalışması için muhakkak birbiriyle uyumlu işlemci ve çipsetini kullanmalısınız.
Bir anakart büyük ihtimalle bir bilgisayarı oluşturan en önemli parçadır. İşlemci, hafıza ve genişletme yuvalarındaki diğer kartların arasındaki tüm veri akışını sağlar. Üstelik günümüz anakartların bundan daha fazlasını yaparak, disk ve depolama bileşenlerini kontrol eden IDE ve SCSI ara birimlerini yöneten çipleride barındırıyorlar. Günümüzün hızlı donanımlarından anakartların performans farklılıkları çok fazla hissedilmese bile, özellikle server, grafik tabanlı iş uygulamaları, yüksek miktardaki bilginin depo edilmesi ve yönetilmesini sağlayan veri tabanları için son derece önemli bir bileşendir. Bu bileşen için seçebileceğimiz bir çok marka ve model var. O halde yapacağınız şey, önce kendi ihtiyaçlarınızı belirlemek ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda ürün seçmek. Günümüz anakartları öncelikle hız ve uyumluluk için tasarlanmakta. Fakat bazı anakartların farklı özellikler barındırdığı da görülmektedir. Örneğin, BX tipi anakartlar içinde Totem, üzerinde taşıdığı bir LET grubu ile anakartın çalışma statüsünü, o an yaptığı işlemleri ve hata mesajlarını simgeleyebiliyordu. Bu özelliği öncelikle güvenilirlik ve zamana ihtiyacı olan bir çok sistem yöneticisi için önemli bir destek olarak kullanılabilirdi. Yine Asus PB2 ve Abit BH6 gibi kartlardaki çok yüksek hızlarda çalışan işlemcilere verilen desteğin, geleceğe dönük yatırım yapan kullanıcılar için vazgeçilmez özellikler olacağını söyleyebiliriz. Aynı kartlardan Abit BH6, AGP veri yolu saat hızıyla aynı hızda çalışarak inanılmaz bir grafik performansı elde edebileceği fark edildi. Aynı durum kimi görüntü kartları için stabil olmayan bir windows oluşturduğu için bu özelliğin bir grafik sanatçısı için seçilebilir, fakat bir son kullanıcı için yeterince güvenilir olmayacaktı. Acorp`un anakartı ise size elektrik kesilmelerinden sonra sistemi tekrar reboot edip etmemesini sağlayan bir araya sahipti. Her anakart farklı bir mimari ve farklı özellikler sunduğu için genel geçer anlamda kullanıcıya gerekli olan özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sebepten dolayı farklı çipsetlerinde Kendinize bir anakart seçeceğiniz zaman, yüzeysel manada performans değerleri yerine bu kategorilerde boy göstermiş anakartların sizlere neler sunabileceğini araştırmalısınız. Bu konuda anakartları Türkiye`ye getiren distribütör firmalara ve satıcılara önemli görevler düştüğünü hatırlatmak isteriz. İster bir server için ister bir iş istasyonu olarak kullanılmak üzere, ister yalnızca oyun oynamak amacıyla alınmış olsun, bir anakarta verilen destek ve size sunduğu dokümantasyon hayati öneme sahiptir. Bu sebeple bir anakart seçerken satıcıların ve distribütörlerin başını ağrıtmanızı size ait bir hak olduğunu bilmelisiniz. Alacağınız anakartın Web `de iyi bir sitesi olduğundan emin olunuz ve bunu Türkiye distribütöründen öğreniniz. Zira bu, anakartınızın gerek BIOS, gerekse çipset driver`larını güncel olarak alabileceğiniz tek yerdir.
ANAKART SÜRÜCÜLERİ VE BİRLİKTE VERİLEN YAZILIMLAR
Anakartlardaki tüm transfer işlerini ve disk yönetimlerini kontrol eden çipsetlerin, yazılımınız tarafından etkin bir şekilde kullanılabilmesi için gerekli olan şey, o çipsete ait olan güncel sürücülerin birlikte verilmiş olmasıdır. Bu yazılımlar öncelikle günümüz çipsetlerinde iki grupta yoğunlaşıyor. Birincisi veri yollarının problemsiz ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlayan sürücü yazılımları, diğer grup ise çipsetlerinin disk erişimi sırasında kullanacağı sürücü yazılımlarından oluşur. İşletim sisteminiz her halükarda temel bir çipset sürücüsünü anakartınız için kullanacak olsa bile, anakart üreticinizin size sağlayacağı sürücüler çok daha verimli ve güvenli çalışır. Anakart kutunuzun içinden çıkacak bir disket grubu yada bir CD ile size gelecek olan bu sürücüler kimi zaman, distribütör firmaların stoklarında çok uzun zaman beklemiş olan anakartlar sebebiyle güncelliğini yitirmiş olabilir. Bu sebepten dolayı anakart üreticinizin Internet üzerindeki ve distribütör firmanızın size vereceği destek son derece önemlidir. Yapabileceğiniz diğer bir güncelleme ise BIOS `u güncellemesidir. Sisteminizin donanımlarını kullanır hale getiren ve onların işletim sistemi tarafından hatasız olarak kullanılmasını sağlayan BIOS yazılımı anakartınızın üzerindeki bir tür kalıcı hafızada bulunur. Eğer sizin anakartınızda bulunan BIOS `ta , FLASHBIOS tipinde çiplerde saklanıyor ise BIOS`unuzu güncellemeniz ve önemli hız artışları sağlamanız mümkündür. BIOS güncellemek için o anakart markasına ve kullandığınız modele ait olan BIOS dosyası ve bunu BIOS`unuzu tutan hafıza çiplerine yazacak bir programa ihtiyacınız vardır. Bu dosyalar ve programlar, anakart üreticisinin Web sitesinden elde edebilirsiniz. Güncelleme sırasında ise azami dikkati göstermeniz gereken noktalar vardır. Öncelikle sisteminizin içinde HIMEM.SYS, EMM386.EXE gibi hafıza yöneten programlar bulunmamalıdır. Bu programlar, sistem disketinizin başlangıç dosyalarında yer almamalı. Ayrıca bu sistem disketiyle bilgisayarınız açmadan önce BIOS ayarlarından bazılarını kapatmalısınız. Bu ayarlar BIOS’un, video hafızanızın sisteminizdeki hafızaya kopyalanarak daha hızlı çalışmasını sağlayan ayarlardır. Bu ayarlara SHADOWING (gölgeleme) denir. Bu ayarlar kapatıldıktan sonra bilgisayarınız açılmalıdır. Eski BIOS’un bir kopyası muhafaza edilmeli ve çalışan programa yeni BIOS dosyası tanıtıldıktan sonra sistem yeniden başlatılmalıdır. Anakartınız ile verilecek diğer bir yazılım ise yardımcı programlardır. Bunlar, sisteminizin donanım kısmının ne kadar sağlıklı çalıştığından tutun da bir network yönetim yazılımına kadar her şey olabilir. Bu yazılımlarda özellikle sisteminizi gözlemleyen ve virüslere karşı koruyanları tercih edin.
ANAKART YENİLEME
Şu ana kadar bilgisayarınızın içinde kart, sabit disk floppy disket gibi parçaları değiştirmemiş iseniz, işe Anakart ile başlamak doğru bir tercih olmayabilir. Anakart değiştirmek, dikkat ve hassas çalışmayı gerektirir; bunu yaparken kişinin sakin olması gerekir. Oysa ilk kez bilgisayarının iç organları ile karşı karşıya kalan ve nereden gelip nereye gittiğini bilmediği telleri, kabloları tek tek sökmeye başlayan kişinin sakin olması oldukça zordur.
Fakat bir kez bilgisayarınızın içinde çalışmaya, parçalarını söküp yeniden takmaya “alışırsanız,” bunun bir herhangi bir hobi projesinden farklı olmadığını fark ederseniz, ve en önemlisi dikkatinizi dağıtmadığınız zaman 25-30 parçalık bir aygıtı dağıtır ve birleştirirken hata yapmanızın kolay olmadığını görürseniz, işin gerektirdiği rahatlığa kavuşmuş olursunuz. Gerisi ise, 25-30 şeyi söküp, yeniden takmaktan ibarettir.
Unutmayın, bir televizyon alıcısının içinde 12 binden fazla parça vardır; ve hepsi sökülüp, takılır!
ANAKARTI DEĞİŞTİRMEDEN ÖNCE
Anakartı yenilemek, mevcut hafıza çiplerini ve güç birimini çöpe atmak anlamına gelebilir; Anakartla birlikte CPU’ yu da yenilemek zorunda kalabilirsiniz. Bu konularda karar vermeden önce, bilgisayarınızın kasasına ne tür Anakart ve güç birimi sığabileceğini belirlemelisiniz.
Günümüzde İntel veya uyumlu çiplerle çalışan anakartlar AT ve ATX diye iki ebatta imal ediliyor. LX ve BX gibi bir ad verilen çipset donanımı farklı anakartlar genellikle ATX ölçüsünde olur. AT masaüstü ve mini – tower(küçük kule) denilen kasalara yerleştirilirken, ATX tipi kartlar ve ATX ölçüsündeki diğer kartlar mid – tower veya full – tower boyundaki kasaları gerektirir. Anakartların ve dolayısıyla kasaların ebatları alabilecekleri disk, disket ve kart sayısını da belirlediği için ihtiyaç duydukları güç ve soğutma yeteneği de farklıdır. Bilgisayarın anakartı ve kasası ne kadar büyürse, ihtiyacı olan güç biriminin Watt’ ı ve soğutma gücüde o kadar artar.
Bazı çipsetler AGP denen ve sadece ekran kartı alabilen yuvaya sahip olurlar. Bu yuva eski kasalarda, arka pencerelerden birine dek gelmeyebilir. Bu durumda kasanın arkasında, metal kısmın kesilmesi gerekebilir ki bunu tavsiye etmekte denemekte imkansız olabilir. Yine bazı çipsetlerin sağladığı USB ve SCSI kapıları, kartın kenarında sabit fişler olarak imal edilmiştir. Bu fişlerin karşılığı olan pencerelerin kasada bulunması gerekir. Fakat eski AT kasalarında bu pencereler yoktur.
Dolayısıyla Anakart tipini belirlerken, önce mevcut kasayı göz önünde tutmak zorundasınız. “Kasayı da değiştirebilirim!” diyorsanız, büyük bir ihtimalle mevcut güç birimi yeni kasaya uymayacak ve değiştirilmesi gerekecektir.
YENİ ANAKART NASIL TAKILIR
Anakart, adı üstünde, her şeyin temeli olduğuna, yani yeni anakart eskisinin yerini alacağına ve bilgisayardaki hemen her şey anakarta takılı olduğuna göre, her şeyi sökmeniz ve mevcut anakartı yerinden çıkartmanız gerekir. Sonra yeni kartı yerine oturtup; çıkarttığınız kablo ve parçaları yeni karta takarsınız.
Anakart değişikliği, işi bilgisayar birleştirmek olan usta bir kişi için 10 dakikadan fazla zaman almaz. Önce sabit diski yedekleyin. Önemli veri dosyalarını disketlere, Zip diske veya teybe kaydedin ve şöyle devam edin:
1.) Bilgisayarı kapatın ve kasayı çıkartın.
2.) Bilgisayardaki kabloları sökün; vücudunuzdaki statik elektriği boşaltın ve kartları çıkartın. Çıkarttığınız kartları birbirinin üzerine yığmayın; metal bir zemine koymayın.
3.) Güç birimlerinden anakarta giren çok telli iki büyük fişi çıkartın.
4.) Vücudunuzdaki statik elektriği yeniden boşaltın ve yeni anakartı kutusundan çıkartın. Hafıza çiplerini takın.
5.) Mevcut anakartı yerinden çıkartın. Anakartı yerine bağlayan vidaları sökün.
6.) Yeni kartın plastik ayaklarını takın. Kartın iyice yerleşmesini sağlayın. Anakart iyice yerine oturunca, vidaları takarak, sabitleştirin. Plastik ayakların oturup oturmamasına dikkat edin.
7.) Işıklı gösterge, anahtar ve diğer telleri anakarttaki yerlerine takın. Anakartın elektrik fişlerini yanlış takarsanız, anakartı yakarsınız.
8.) Çıkarttığınız kartları yerlerine takın; yeni anakartınızda 8 ve 16 bit ve PCI yuvalarının sayısı ve yerleri farklı olabilir.
9.) Sabit disk ve floppy disket kablolarını yerlerine bağlayın. Eski anakartta I / O kartına bağlı olan sabit diskler ve disketler şimdi doğruca anakart üzerindeki IDE ve floppy yuvalarına bağlanabilirler.
10.) Ekran, klavye ve mouse’ u bağlayın. Elektrik kablosunu takın ve bilgisayarı açın. BIOS test sonuçlarını ve diğer mesajları görürsünüz. Her şey yolunda ise, bilgisayarın kasasını kapatabilirsiniz.
Yeni bir işlemci veya daha fazla RAM’i kabul etmeyecek kadar çok kısıtlamalara sahip bir anakartı olanların önlerinde tek bir seçenek bulunuyor: PC’nin temeli anakart da yeni bir modelle değiştirilmelidir artık.
ANAKART TERFİSİ NE ZAMAN MANTIKLIDIR?
Anakart terfisine karar vermeden önce makul bir terfi bütçesini aşmamak için bu iş için harcayacağınız parayı da hesaplayın (tüm yeni anakartlar SDRAM’e ihtiyaç duyarlar). Çok eski bir 1.2 Gbyte sabit disk veya S3 Virge ekran kartıyla Athlon veya PIII işlemcisine işkence etmek bir işe yaramaz: Komple bir bilgisayar almak daha iyi bir seçim olacaktır bu durumda.
Ayrıca montaj işlemleri de bir hayli uzun sürecektir: Her şey tekrar sorunsuz olarak çalışana kadar tüm bir gününüz heba olacaktır. Boş vaktiniz çoksa ne ala, yok eğer saat ücretli olarak çalışıyor ve sizin için her dakika önemliyse komple bir sistem almanın daha mantıklı olacağını göreceksiniz -tabii eğer bir saat içinde komple bir sistem toplayacak kadar tecrübeli bir kullanıcıysanız o zaman durum değişiyor.
ANAKARTI SÖKERKEN DİKKATLİ OLUN
CD- AUDIO KABLOSUNU UNUTMAYIN
Bilgisayar kasasını vidaladıktan sonra en sık unutulan kablo CD/DVD sürücüsünden ses kartına bağlanan ses kablosudur.
PC’niz birdenbire müzik CD’lerini çalmamaya başlarsa, CD-Audio kablosunu bağlamayı unutmuşsunuzdur, kasayı açıp kabloyu bağlayın. En kolay çözümlenecek problemlerden biridir bu.
WINDOWS’U YENİDEN KURMAK DAHA İYİ
BIOS, açılışta CPU ve RAM’i doğru olarak gösteriyorsa BIOS’ tan sabit diski tanıtabilir ve işletim sisteminizin bu köklü değişikliklere nasıl tepki göstereceğini kontrol edebilirsiniz. Windows98 çoğunlukla sistem kaynaklarını baştan yeniden bulacak ve birçok defa yeniden başladıktan sonra çalışabilir durumda olacaktır.
Emin olmak ve işinizi sağlama almak istiyorsanız veya sisteminiz kısmen de olsa sorunsuz çalışmıyorsa tüm sistemi komple yeniden kurmalısınız.